Cinsellik uyarılma, plato, orgazm ve çözülme olmak üzere 4 temel aşamadan oluşur. Cinsel sorunlar ise bu dört aşamanın birinde ya da bir kaçında ortaya çıkan aksamalar olarak tanımlanır. Cinsel yanıt evreleri dışında cinsel ağrı bozuklukları ve vajinismus da cinsel işlev bozuklukları arasında yer almaktadır.
Masters ve Johnson’a göre cinsel işlev bozukluğu: insan cinsel yanıt döngüsünde yeterince cinsel uyarılma ve/veya doyuma ulaşmada yetmezliğe yol açabilecek herhangi bir aksamadır.
NEDEN CİNSEL SORUNLAR YAŞANIR?
1) Cinsel eğitimin yetersizliği: cinsellik ve seks yaşantısı hakkında bilgi sahibi olmamak cinselliğe dair yanlış ya da abartılı isteklere neden olabilir. Cinsel organlar ya da cinsel birliktelik hakkında yetersiz bilgiye sahip olan bireyler normal olan cinsel davranışları sergilemekten çekinebilirler.
2) Cinsel mitler; cinsellikle ilgili yetersiz bilgi halk arasında cinsellikle ilgi anlatılan korkutucu bazı olaylara inanmaya itebilir. Birleşme sonrası çok fazla kan gelmesi, cinsel ilişkinin çok fazla can yaktığına dair söylemeler, ya da ilişki sırasında kilitlenip kalmak gibi abartılı ve gerçek dışı duyumlar kişiyi cinsel ilişkiye girmekten alıkoyabilir.
3) Tutucu ortamda büyüme; çocukluktan itibaren ailemizden ve yakın çevremizden cinsellikle ilgili olumsuz duyumlar, yasaklar ya da korkutucu sözler duyan bireyler, cinselliğe dair olumsuz bir bakış açısına sahip olabilirler. Cinsel yaşantı sırasında kötü bir şey yaptıkları yönünde bilinçli ya da bilinçdışı suçluluk duygularına kapılabilirler.
4) Yetersiz cinsel deneyim; hayatta ki her şey gibi cinsellikte sonradan öğrenilen bir durumdur. Evlilik öncesi cinsel deneyim yaşamamış kişiler cinsel yaşantılarını etraftan duydukları doğrultusunda el yordamıyla keşfetmeye ve bulmaya çalışırlar. Cinsel sorunlar yaşayan birçok kişi cinsel organlarını ya da karşı cinsin cinsel organını tam anlamıyla tanımamakta ve deneyimsizliğe bağlı olarak yanlış şekillerde cinsel ilişkiye girmeye çalışmaktadır.
Özellikle vajinusmus sorunu yaşayan birçok kadın kendi vajınasına ya da birlikte olduğu erkeğin cinsel organına hiç yakından bakmamış hatta cinsel organları çok kötü, çirkin ya da iğrendirici olarak değerlendirmektedir.
5) Bozuk aile ilişkileri; kök ailesiyle ilgili ciddi çatışma ve sorun yaşayan bir çok kişide cinsel işlev bozukluğu görülme olasılığı çok yüksektir.
6)Travmatik cinsel deneyimler; yapılan çalışmalar geçmiş dönemde olumsuz cinsel deneyim ya da yaşantısı (cinsel istismar, taciz, ilişkiye zorlanma vb) olan kişilerde birçok cinsel sorun ortaya çıktığını göstermektedir. Özellikle vajinusmus sorunu yaşayan kadınların geçmiş dönemlerde olumsuz ya da zorlayıcı cinsel girişimlere maruz kaldığı görülmektedir.
7) Cinsiyet rollerindeki güvensizlik; cinsel ilişki öncesi hata yapacağını ya da yeterince iyi sevişemeyeceğine dair kaygı yaşayan bireyler, küçük düşme, alay edilme vb nedenlerle cinsel ilişkiden uzak durabilir ya da çeşitli cinsel sorunlar yaşayabilirler.
8) Hamile kalma korkusu; cinsel ilişki sonrası hamile kalma endişesi yaşayan kadınlarda vajinusmus ve diğer cinsel işlev bozuklukları görülebilir.
9) Bekaret endişesi; bakire olduğu halde kan gelmeyeceği ya da kızlık zarının kalın-esnek ya da hiç olmaması durumunda partneri tarafından suçlanacağını düşünen kadınlarda vajinusmus gelişebilir. Kızlık zarı (himene) bazı kadınlarda doğuştan bulunmaya bilir, vajinanın arka bölgesinde kaldığı için ya da esnek yapıda olduğu için ilişki sırasında kanama yapmayabilir. Hatta bazı kadınların kızlık zarı doğumdan sonra yırtılabilir.
10) Psikolojik sorunlar; kaybı bozukluğu, depresyon gibi bazı psikolojik sorunlara bağlı olarak cinsel işlev bozukluğu gelişebilir.
11) Abartılı performans beklentileri; kendisinin ya da partnerinin cinsel yaşantıyla ilgi gerçek dışı abartılı beklentilerinin olması durumunda kişi bu beklentileri karşılayıp karşılayamayacağı yönünde bir endişe hissedebilir buda performans kaygısına neden olur. Kişi sergileyeceği performansı düşünmekten sevişmeye odaklanamaz.
12) İlişkiler de yaşanan sorunlar; ikili ilişkilerde ki sorulardan, eşi cezalandırma isteği, aldatılma, terk edilme endişesi vb kişide cinsel sorunlara yol açabilir.
13) Suçluluk ve günahkarlık duygular; özellikle muhafazakar ya da fazla geleneksel aile yapılarından gelen kişilerde evlenselerde dahi özellikle bilinç dışı bir düşünce olarak yaptıklarının kötü olduğu inancı devam eder. Bu tip düşünceler kişide suçluluk ve günah işlediği yönünde duygulara neden olur.
14) Anksiyete (kaygı); cinsel işlev bozukluklarında genelde en sık görülen nedendir. Cinsellik öncesi ya da sırasında ki anksiyete ne olursa olsun kişide ortaya çıkacak olan haz (zevk alma ve uyarılma) hissini engeller
Anksiyeteye bağlı olarak yinelenen cinsel deneyimlerde aynı olumsuz duyguların yaşanacağı korkusu ile uyarılma oluşmaz. Böylece bir kısır döngü ortaya çıkar ve performans anksiyetesi cinsel işlev bozukluğunun sürmesine neden olur. Partnerin de hayal kırıklığına uğraması hastanın performans anksiyetesini arttırır. Sıkıntı verici bu durumdan kurtulmak için hasta cinsellikten kaçınmaya başlar. Cinsel ilişkiden kaçınan kişi rahatlama hissederken, partneri tarafından belki de “artık istenmediği” şeklinde yorumlanmaktadır. Böylece eşler arası çatışmalar başlar. Bu olumsuz kısır döngü sadece vajinusmusta değil diğer cinsel işlev bozukluklarında da önemli rol oynar.
KADIN CİNSEL ORGANININ ANATOMİSİ
Sağlıklı yetişkin bir kadında dış genital yapıya vulva adı verilir. Vulva; dış dudaklar, iç dudaklar, klitoris, uretra (idrar kanalı) ve vajinadan (cinsel ilişki sırasında penisin girdiği nokta) oluşur. İç genital yapı ise himen (kızlık zarı), vagina, uterus, fallop tüpleri ve overlerden ibarettir. Kadınlar da dış genital yapılar farklı görünümlerde olabilmektedir.
VAJİNİSMUS
Vajinusmus ülkemizde kadılarda en sık görülen cinsel işlev bozukluğudur. Yaklaşık olarak her 10 kadından birinde vajinusmus görülmektedir. Kültürel, dini ve eğitim şekli bu sorunun ortaya çıkmasında çok büyük rol oynar. Her eğitim ve sosyo-ekonomik düzeyde ki kadında görülmesine rağmen, kapalı, tutucu, muhafazakar, aşırı düzeyde geleneksel, kırsal kesimde yetişmiş, bekaret kavramına fazla değer veren kadınlarda görülme olasılığı daha yüksektir.
Ana tanı kriteri; “vajinanın dış üçte birindeki kaslarda, tekrarlayan ya da sürekli, istem dışı ve cinsel ilişkiye engel olan kasılmanın” olmasıdır. Vajinismus yaşayan kadınlarda cinsel ilişki sırasında ağrı, acıdan korkma, cinsel ilişkiden korkma ya da uzak durma davranışları da sıklıkla görülür.
Cinsel ilişkiye girme denemeleri sırasında ortaya çıkan kasılmalar istemsiz bir şekilde, kişinin kontrolü dışında ortaya çıkar. Kasılma vajina kaslarında olduğu gibi kadın bacaklarında, tüm vücudunda da olabilir. Bu kasılmaya korku, cinsel birleşmeden kaçınma, penisin vajinaya asla giremeyeceği gibi duygu ve düşünceler eşlik eder. Vajinismus sorunu yaşayan kadınlar çok nadirde olsa cinsel ilişkiye girebilseler dahi bu ilişkiden keyif almadıkları gibi acı ve ağrı hissederler.
Vajinismus sorunu yaşayan kadın daha önceden hiç cinsel ilişki kuramamışsa primer, normal cinsel ilişkiden bir süre sonra ortaya çıkmışsa sekonder olarak tanımlanır.
DSM-IV –TR Tanı ölçütleri:
A.Vajinanın üçte birindeki kaslarda koitusu engelleyecek şekilde, sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde istem dışı spazm olması.
B. Bu bozukluk belirgin bir sıkıntıya ya da kişiler arası ilişkilerde zorluklara neden olur.
C. Bu bozukluk, başka bir eksen 1 bozukluğu ile açıklanamaz ve sadece gerçek tıbbi durumun doğrudan etkilerine bağlı değildir.
Evlilik öncesi vajinal girişin olmadığı sevişme durumlarında bu sorunun farkına varamayan pek çok kadın bulunmaktadır. Evlendikten sonra cinsel ilişkiye giremeyen çiftlerin bir bölümü bu sorunun geçici bir şey olduğunu düşünerek denemeler yapmaya devam ederler. Ancak başarısız birçok denemeden sonra farklı yollar denemeye yönelebilirler. İşe yaramayan ancak bu sorunu yaşayan birçok çiftin kullandığı bazı yöntemler arasında; alkol alıp sarhoş olduktan sonra cinsel ilişkiye girme denemeleri, esrar vb madde kullanarak ilişkiye girme denemelerinden bahsedebiliriz.
Bu sorunun çözümünden haberdar olmayan bazı hekimler, vajina bölgesini uyuşturan kremler, kızlık zarının operasyonla kesilmesi ya da çubuklar vererek bu sorunu çözmeye çalışmaktadır. Yukarda sayılan bu yöntemler bazen işe yarasada sorunu tamamen çözmez, cinsel ilişkiye girseler dahi kadının korkuları ve acı-ağrı hissi devam eder.
Bazı çiftler uzun yıllar hatta bir yaşam boyu vajinal ilişkiye girmeden yaşamlarını devam ettirebilir hatta sürtünme yolu ile vajina üstüne boşalarak hamile kalabilir ve çocuk sahibi olabilirler. Birkaç seansta bu sorunu çözerek kaliteli ve keyifli bir cinsel yaşam sürmek yerine bu yollara başvurmak hem kadın hem de erkek için uzun vadede ilişki sorunlarına yol açabilmektedir. Aklıda tutulması gereken en önemli nokta vajinusmusun kendiliğinden geçen bir sorun olmadığıdır.
VAJİNİSMUS TEDAVİSİ
Vajinismus kadının psikolojik yaşantısı ve vajinada ki kas sisteminden kaynaklı bir sorundur. Bu sorunun ilaçla ya da cerrahi bir operasyonla tedavi edilmesi mümkün değildir. Vajinusmusun tek tedavi yöntemi cinsel terapidir. Cinsel terapi ile ortalama 4-8 seansta %95 olasılıkla kesin çözülebilir bir sorundur.
Cinsel terapide hem evde yapılacak ev uygulamaları (ev ödevleri) hem de terapi seansı sırasında kişinin partneriyle yaşadığı ya da geçmişte yaşadığı olumsuz durumlar üzerinde çalışılarak sorun tamamiyle ortadan kaldırılır. Cinsel terapinin amacı sadece kişinin yaşadığı sorunu çözmek değil, sorunun çözümünden sonra çiftin daha kaliteli, daha dorum verici bir cinsel yaşantıya sahip olabilmesi için gereken bilgilendirmenin yapılmasıdır. Vajinusmus tedavisi tercihen eşle birlikte yapılmakla beraber yalnızda yapılabilir.
Vajinsumus tedavisinde akılda tutulması gereken en önemli nokta, cinsel terapi ya da vajinusmus tedavisi için destek alacağınız psikoloğun bu alanda yüksek lisans yapmış olması (uzman psikolog olması) ve uzmanlığının yanı sıra cinsel terapi alanında özel eğitimler almış olmasıdır. İzmirde cinsel terapi yaptığını ifade eden bir çok psikolog vardır. Her psikolog ya da her uzman psikolog cinsel terapi uygulayıcısı değildir. Size ‘’ bir gün belirle ve o gün yap’’ vb söylemlerde bulunan kişilerin cinsel terapist olamadığı aklınızda tutmanız önerilir. Cinsel terapi ya da vajinusmus tedavisinde her hafta seansta konuşulacak konular ve evde yapılacak uygulamalar belli bir düzene göre gider. Çift her hafta yeni bir adıma geçer. Bu nedenle uzmana baş vurmadan önce mutlaka uzmanın özgeçmişini (CV) yüksek lisans yapıp yapmadığını ve cinsel terapi konusunda özel bir eğitim alıp almadığını araştırınız. Aksi taktirde yaşayacağınız yeni olumsuz durumlar sorunu çözmeye yönelik motivasyonunuzu kırabileceği gibi sorunun büyümesine de neden olabilir. Değişim Psikoloji ve Aile Danışma Merkezi İzmir’de cinsel sorunlar için yardım alabileceğiniz uzman kadroyla çalışan sayılı kurumlardan biridir.
Mehmet KILIÇ
Uzman Psikolog
Not: bu sitede ve makalede anlatılanlar yalnızca genel bir bilgi için verilmiştir. Bu bilgilerden yola çıkarak teşhis koymak ya da tedaviden bahsetmek mümkün değilidir. Teşhiş için bir doktora başvurunuz.